Temmuz seçimlerinin ardından ikinci kez tek başına iktidar olan AKP artık daha cesur ve doğrudan müdahalelerle sahne alıyor. Geçtiğimiz iki haftanın baş gündemi olan türban, atmosferi öyle dumanladı ki katsayı meselesini ıskaladık.
AKP İktidarı döneminde İmam Hatip Liseleri eğitim gündeminden hiç düşmedi. Laiklik ilkesi ile temelden çelişmesine rağmen, imam ve hatip yetiştirme amacıyla açılan liselerden hukukçu, öğretmen ve bürokrat devşirme arzusu MEB in icraatlarıyla ortadadır.
Bakanlığın aşamadığı katsayı engeli, önce “Açık Lise Yönetmeliği” ile delinmek istendi. Buna göre lise türleri azaltılırken, dileyen öğrenim gördüğü lisenin her hangi bir sınıfından düz liseye geçiş yapabilecekti. Hatta mezun olduğu halde fark derslerini vererek 2. bir diploma daha alabilmesi öngörülüyordu. AKP, adeta "Katsayıyı çözemedik, diploma verelim" diyerek tabanına yönelik seçim yatırımı yapmak istedi. Sonuçta yargıya takıldı.
Teknik veya ara eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik ve staj gerektiren meslek liseleri ile İHL ler temelden farklıdır. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi mesleki eğitim, uygulama ağırlıklı ve pahalı bir eğitimdir. 4 yıl boyunca devletin olanaklarıyla imam, vaiz olmak üzere eğitilen biri, “avukat” olmak istiyorum diyerek baştan beri bunun için düz lise okuyanlara rakip olamaz. Bunun dünyada örneği yoktur.
Açılan ve kazanılan davalara rağmen her seferinde makyajlanarak tekrar ve tekrar gündeme getirilen İHL ısrarı bize Fetullah Gülen’in mahkum edilmesine neden olan hedeflerini hatırlatmalıdır. Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini bir İslam Devletine dönüştürmeye yönelik karşı devrimi içeriden ve demokrasinin araçlarıyla yapmak isteyenler için her yol ve yalan mübahtır. Devletin en önemli noktalarında İslami kadrolaşmayı gerçekleştirmek için de İHL den beslenmek gerekir. Bu liselerin eskisi kadar talep görmeme nedeni kuşkusuz mezunların “katsayı” engeline takılmasıdır. Engel yeni YÖK Başkanı sayesinde aşıldığında (isterse aşılmasın) İmam hatip Liseleri kayıt patlaması yaşayacaktır.
Bu yıl düz liseler mezun vermeyecek. ÖSS 2008, eski mezunlar ve mezun verecek olan meslek liseliler açısından büyük bir avantaj. Katsayı meselesini tazelenen YÖK ile mutlaka çözmek istiyorlar. Küçük rötuşlarla, birkaç maddesi hatta kelimesi değişen yönetmeliklerle varılacak nihai hedefi iyi görmek gerekir. Topla, tüfekle değiştiremediklerini yasayla, yönetmelikle değiştirecek olanlara karşı ayakta ve uyanık olmak zorundayız.
Ara eleman yetiştirme mantığı ile hayata geçirilmelerine rağmen bu okullardan mezun olanların alanlarının devamı sayılan fakültelere –düz liselilerle eşit katsayı ile- yerleşmelerine asla karşı değilim. Teknikten liseden mühendis, sağlıktan lisesinden doktor yetişebilir. Hatta daha başarılı da olabilir. ÖSS de düz liseliler kadar başarı gösterme koşuluyla. İmam hatip Lisesinden İlahiyat’a geçiş de bu düzlemde değerlendirmeli.
Atamızın emaneti laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvencesi için siyasi partilere, hukukçulara ve demokratik kitle örgütlerine bu aşamada büyük sorumluluk düşmekte. İmam öğretmen, imam subay, imam hakim yetiştirmek isteyen zihniyete karşı, kişisel, örgütsel çekişmeleri bırakıp güç birliği içinde demokratik ve hukuksal zeminde ortak mücadele etme vaktidir!
18/02/2008
Cansel GÜVEN