Öncelikle eskiden “eğitim öğretim Yılı” denirdi, eğitme iddiasından vazgeçtiği anlaşılan MEB belletme hedefini ortaya koyarak en azından gerçekçi bir adım attı. Eğitim için güdülenmek gerekir, görebildiğim kadarıyla kimsede yok, kaybettik.
Personel, bütçe ve müfredat temelli tartışmalar gölgesinde, başlarken eskimiş bir öğretim yılı bu. Pek çoğunun diline dolanan “upuzun” yaz tatili yalan olmuş gibi, uyum haftası bitip öğretim başlarken atamalar, atayamamalar, programlar, nakiller, onarım ve donanım telaşı ile ortalık şantiye gibi. Bir vesileyle yolu bakanlığa, milli eğitim müdürlüğüne hatta okula düşenler bu kaotik ortamı teneffüs edebilir. Kervanı yolda dizmek adetimiz ama bu yıl develeri bile sayamıyoruz, kayıp. Deve dişi gibi sorunları birlikte sayalım mı?
Zorunlu öğretim çağında 1 milyon 897 bin 524 öğrenci okullaşamadı, kayıp.
Tabela üniversitelerinden umudu kestiği için yükseköğrenim hakkından vaz geçen başarılı 214 bin 430 öğrenci kayıp.
Devlet okullarına aktarılsa öğrenci başına 75 liralık bütçe demek olan, vergimizle özel okullara aktarılan 1.3 milyar Liramız kayıp.
Elinde kapı gibi diploması, KPSS ve alan sınavı başarısı olduğu halde ataması yapılmayan 455 bin 119öğretmenin hakkı ve umudu kayıp.
Sınıfına alan dışı ve hatta ön lisans mezunu “ücretli öğretmen” giren çocuğun öğretim yılı kayıp.
Soruşturması yapılmadan, yargılanmadan açığa alınan, sürgün edilen, ihraç edilen öğretmenlerin akıbeti belirsiz, onları soruşturacak komisyon kayıp.
Sözleşmeli öğretmenlerin aile bütünlüğü kayıp.
Bekar veya eşi çalışmayan öğretmenin tayin olma hayali kayıp.
TEOG sonuçlarına göre uzak tercihlerine ya da tercih etmediği liselere yerleştirilen çocukların yollarda geçirecekleri saatler kayıp.
Kış saati ve ikili öğretim yüzünden sabah uykusu, akşam huzuru kayıp.
Çocuğumuzun pek de zorunlu olmayan öğretimi için boğazımızdan kestiğimiz paralar kayıp.
Kapatılan köy okulları, olmayan devlet yurtları yüzünden evladını cemaatlere, vakıflara emanet eden anne babaların uykusu kayıp.
Müfredatta yöntem, amaç, katılımcılık, bilimsellik, evrensellik, cinslerin eşitliği, Atatürkçülük ve Cumhuriyet Tarihimiz ve hattahazırlayan ekibin imzası kayıp.
Müjdelerle ücretsiz dağıtılacak ders kitaplarının bazı sayfaları şimdiden kayıp.
Dünya Eğitim Liginde çakıldık, öğrencilerimiz kendi dilinde kendini ifade edemiyor, soru(n) çözemiyor ama sorumluluk duyan kayıp.
Bunca ayıpla başladığımız öğretim yılını, okul yolunda ve okul içi kazalarla “eğitim kayıplarıyla” kapatmayalım diyorum. Öğrencilerime ve evlatlarıma dediğim gibi, canınız sağ olsun. Öğretim yılı dediğin açılır, kapanır, cereyanda kalmayın.
Cansel GÜVEN
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı