İstanbul Barosu Başkanlığı, YÖK’ün 21 Temmuz 2009 tarihli yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu.
- Dairenin kararında özetle eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurgulandı. Üniversiteye girişte katsayı eşitlemenin, eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı belirtildi. Uygulanması halinde telafisi güç zararlara oluşacağı belirtilen karara YÖK’ün itiraz hakkı bulunuyor.
Peki şimdi ne olacak?
YÖK ün Temmuz kararına sevinmiş olan on binlerce öğrenci ve aile derin bir hayal kırıklığı yaşayacak. Hukukun üstünlüğüne duyulan saygı, devletin güvenilirliği konusundaki güven yerle bir olacak. Çoğunluk AKP iktidarını mağdur, Danıştay’ı ve onun korumaya çalıştığı Anayasayı suçlu kabul edecek. Seçimle Yasamanın başına geçen iktidarın yasa engeline takılmasını anlatmak mümkün olmayacak. Hükümetin sözüne güvenip bu yıl meslek liselerini doldurmuş olan binlerce öğrenci seneye nakil isteyecek. Mezun olduktan yıllar sonra dershaneleri dolduran meslek liseliler boşa masraf etmiş, emek harcamış olacak. Adalet yerini buldu diye sevinen, laik eğitim kaygısı taşıyanlara yönelen düşmanlık artacak. Danıştay üyelerimiz, CHP li, Ergenekoncu ilan edilecek. AKP’nin Anayasamızı baştan yazma arzusu daha çok destek bulacak…
Bir gencin ilgisi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim alması, bunu üniversitede de sürdürebilmesi gerektiğini savunanlardanım. Bir meslek liselinin eğitimini üniversitede sürdürme hakkı olmalıdır. Ancak bu, düz liselilerin hakkını gasp etmeyecek şekilde, mesleki eğitiminin gereği ve devamı şeklinde olmalıdır. Adil olan budur. Diğer türlüsü hem mesleki diploma, hem de başka bir meslek edinme kaygısını doğurur, bu yıl olduğu gibi meslek liseleri işlevsizleşir, öğrenciler dershane tezgahına düşer.
Siyasi bir oyun oynandı ve kaybeden yine öğrencilerimiz oldu ne yazık ki.
YÖK’ün 21 Temmuz Tarihli kararının büyük olasılıkla yargıdan döneceğini öngörmüştük. Haklı çıkmaktan mutlu değilim. Siyasete kurban edilen gençlerimiz, ailelerimiz, umutlar, harcanan emekler ve çarçur edilen servet için çok ama çok üzgünüm. Asıl büyük kayıp yıpratılan devlet kurumları açısından yaşanmıştır.
Bu çatışık ortamda kimsenin üzüm yemeğe niyeti yok bence, bağ tarumar, bağcı sizlere ömür. Daha az kaybedenin kazançlı olacağı bu savaşta AKP galip gelecektir. “İstedik ama vermediler” türküsüyle açılımda kaybettiği prestiji geri koymaya çalışması muhtemeldir. AKP’nin, katsayı düzenlemesinin bu haliyle yargıdan döneceğini baştan kestirmiş olduğunu düşünüyorum. Oysa yasalara yoklama çekerek Yargıyı yıpratmamak gerekir. İnsani bir ihtiyaç, anayasal bir hak olan eğitim üzerinden siyaset yapılmamalıdır.
Ey, iktidar sahipleri ve ey sayın muhalefet partileri; her bireyin meslek sahibi olma hakkını sağlayan yasaları birlikte çıkarın. Hiçbir çocuk diğerinden üstün ya da değerli değil. Meslek liseleri o mesleğin uzmanını yetiştirsin, mezunları düz liseliyle eşit katsayıyla yarışıp alanının devamı üniversiteye de gidebilsin. Hem çocuklarımızı hem de kurumlarımızı daha fazla yıpratmayalım.
Bunu bu ülkeye ve gençlerine borçlusunuz!
Cansel GÜVEN
Anadolu Eğitim Sendikası
Genel Başkanı