Gündemin hızından başımız dönerken odağımızı kaybettik. Sağımızdan solumuzdan geçen haber sağanağı altında aptallaştık. Her enkaz bir yağma yeridir. Kalemize yediğimiz goller böyle zamanlarda atılır. Toz, dumana karışmışken, kalleşçesine…
Biz darbe iddiaları, Ermeni soykırım masalları, deprem, İMF, Anayasa değişikliği, işsizlik oranı falan derken ıskaladığımız olayları herhangi bir arama motoruna bakmadan aklımda kaldığı gibi sıralayayım;
YÖK katsayıya yine ayar çekti. Sınava çeyrek kala yapılan bu son değişikliğe göre alana göre 8-10 soruluk bir farkla meslek liseliler düz liselilere her alanda rakip olacak. Tüm nesil dershaneci olunca başımız göğe erecek, Danıştay yine itiraz ederse bu yıl Üniversite sınavı olamayacak!
Yine YÖK, yurt dışında lise bitirmiş olanlara sınavsız üniversite sözünden geri döndü. Bir geri iki ileri taktiğiyle azimle taş delmeye devam ediyor.
Yönetmelikte yapılan bir değişiklikle özel öğretim kurumu, kolej açma koşulları revize edilerek kolaylaştırılmış.
“2010 Yılı Eğitimde Kalite Ödülü -Yılın Kaliteli Ekibi” seçmesinde Ankara’dan listeye girebilen tek okul; Sincan Özel Samanyolu Ülkü Ulusoy İ.Ö.Okulu olmuş.
Cumhurbaşkanı Sayın Sezer tarafından atanmış olan ve yolsuzluk iddialarıyla geçtiğimiz hafta yoğun baskı gören Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap intihar etmiş.
Gazi Üniversitesinden kırpılarak Çubuk’ta bir üniversite daha türetilmesine karar verilmiş.
Liselerin ara sömestrlerle 4 dönem, 4 tatil olması gündemdeymiş. Almanyalardan ithal bu sistemle gençlerimizin başı göğe erecekmiş.
İstanbul’da bir lisede TEKEL işçilerinin direnişine destek vermek için eylem koyan öğrencilere tasdiknameleri teslim edilmiş.
Sapığından kurtulmak için Ardahan’a atanan Saadet öğretmenim aynı ilin Cumhuriyet Savcısı aracılığıyla koruma istediği halde katledilmiş. Teslim olan katili teslim alan polisler Cumhuriyet altınıyla ödüllendirilmiş.
Okuldan çıkınca kendini tramvay yolunda bulan üç liseli gencimizi tramvay biçmiş.
Konya’da mesleği şüpheli bir ücretli (!) öğretmen, kitabını evde unutan öğrencisini sınıfına dövdürmüş, bu arada kadroya geçmeye çalışan 70.000 sözleşmeli, atama bekleyen 300.000 öğretmen saçını-başını yolmaktaymış.
MEB tarafından Maliye Bakanlığına paslanan ilk atama bekleyen öğretmenler ve kadro uman sözleşmelilere Maliye bakanımız cevaben halen kadrolu olanların bile iş garantilerini performansa (?) endeksleyeceklerini müjdelemiş.
MEB, Milli Eğitim Yayınevi kapatıldığı için 2010-2011 Öğretim yılında okutulacak kitaplar için yine milyarlık ihaleye çıkmış ama Talim Terbiye Kuruluna asaleten bir başkan atamayı hala becerememiş.
Yukarıdakileri bir çırpıda yazıvermek kolay. Asıl zor olan eğitim üzerinden ülkemizin ve insanımızın uğradığı tahribatı onarabilmek. Buna fırsat bulabileceğimizi umalım.
19/03/2010
Cansel Güven
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı