Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen emeğini sömürmeye, hakkını gasp etmeye devam ediyor. Nöbet görevinin zorunlu ve ücretsiz olarak yapıldığı tek bakanlık MEB. Aynı şekilde hasta olduğu için sevk alan personelinin ücretini kesen de yine aynı bakanlık. Bu konuda kazanılmış davalar olmasına rağmen kesilen ücretlerin geri ödenmediğini üzülerek gördük. Bir alacak söz konusu olduğunda şahin kesilen devletin, borcuna da sahip çıkması gerekir.
Ücretlerle ilgili yeni düzenlemeler getiren bakanlık, maaş karşılığı girilecek ders sayısını arttırıp, ücretli dersleri de tırpanlama yoluna gidiyor. 2009-2010 Öğretim yılına hafta ortasında başlayan öğretmenlerimizin tamamı ilk günden hak kaybına uğradı. Yeni yönetmeliğe göre haftalık derse girme 15 saati altında kalırsa, 14 saat derse girmiş olsanız da ücreti ödenmiyor. Okulların açılmasıyla Perşembe ve Cuma günü toplamda 14 saat derse girmiş bir öğretmenle hiç girmemiş olan aynı şekilde değerlendirildi. Bir haftalık ek ders ücretinin önemli olmadığını düşünenler, öğretmenlerimizin ekonomik koşullarından habersiz olmalılar.
Diğer bir hak gaspı da seminer ve sınav dönemlerinde yaşanıyor. Öğretmenin asli görevi olarak tanımlanan seminerlere ücret tahakkuk ettirilmezken, bakanlık, il, ilçe milli eğitimde yönetici olanlara asli görevleri için ek ders ücreti ödenmektedir. Bu ücretin adını değiştirmek yönetici tazminatı olarak ödemek de mümkündür. Aynı şekilde öğretim hazırlığı döneminde çalıştırılan öğretmenlere bu çalışmanın ücreti ödenmelidir. Sorumluluğu ve zorunluluğu olan, ücretsiz yaptırılan işin tanımı “ANGARYA” dır ve Anayasamıza göre suçtur.
Ders programlarında değişikliğe giden Milli Eğitim Bakanlığı özellikle beden eğitimi, müzik ve resim öğretmenlerimizi ücretlerinden etti. Ders saatleri 2’den 1’e çekilen bu branşlar maaş karşılığını dolduramaz oldular. Norm fazlası olan öğretmenlerimiz, diğer branşlarla yarışmak zorunda bırakıldılar. Dershanede çalışma konusunda sayısal ve sözel branşlara göre şanssız olan bu kitlenin geçim sıkıntısı artmıştır, mağdur edilmişlerdir.
Tekrarlanan aflarla defalarca sınav komisyonlarına çağırılan öğretmenlerimiz ucuz işçi olarak çalışmaktadır. Ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavlarında alınacak görev sayısı sınırlandırılmıştır. Öğretmenlerimiz personel sayısı yetersiz olan kurumlarda bu sınırın üzerinde ücretsiz görev yapmak zorunda bırakılmaktadır. Ayırtmanlık görevi gereği sınavdan 2 saat önce okula gelip, sınav bittikten saatler sonra ayrılan öğretmenlerin ücreti ayrıca takdir edilmeli, en az 4 ek ders olarak verilmelidir. Ayırtmanların vaktinde okula gelerek soru hazırlamalarına rağmen sınava öğrenci gelmezse komisyon üyelerinin ücretleri ödenmemektedir ki bu haksızlık kabul edilemez. Kar tatili, grip tatili, bayram tatili gibi eğitim-öğretimin kesintiye uğradığı hallerden öğretmen sorumlu değildir ama bedel öder. Geçimi ince kuruş hesaplarına bağlı olan eğitimcilerin bu dönemlerdeki ücret kayıpları karşılanmalıdır. İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü personeline izin dönemlerinde de ödenen ek ücreti öğretmenlerden esirgemek haksızlıktır.
Ülke ekonomisi özverili öğretmenlerin 3-5 liralık ücreti kesilerek düzelmeyecek. Bir ülkenin gelişmişliği o ülkede eğitime verilen değerle ölçülür. Öğretmenlerimizi geçinmek için endişelenirken değil, dersine ve öğrencilerine odaklanırken görmek istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ve aynı hükümetin aynı kabinesinde yer alan Maliye Bakanlığı’na çağrımızdır.
Cansel Güven
Anadolu Eğitim Sendikası
Genel Başkanı