KORUYUCU TEDBİRLER İÇİN BÜTÇE İSTİYORUZ!
Gündemin baş sırasına oturarak kamuoyunu korkuya sevk eden domuz gribiyle ve aşısıyla ilgili çelişkili haberler bulunmaktadır. Uzmanlarca yapılan açıklamaların birbirine tezat olması var olan endişeyi arttırmış ve domuz aşısı olma noktasında çekimser olanların sayısı artmış bulunmaktadır.
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu’nun tüm okullarda aşı uygulanacağı yönündeki açıklaması öğretmenler ve velilerce kaygıyla karşılanmıştır. Domuz gribi vakasına rastlanan okul ve ilçelerde, karantina uygulamasının gerektirdiği hallerde, bu aşının zorunlu olarak uygulanması anlaşılır ve yasal bir durumdur. Diğer yerleşimler ve eğitim kurumlarında aşı uygulaması için velilerden izin alınması gerektiğini düşünüyoruz. Uzman hekimlerce deneysel ve oldukça riskli olarak görüldüğü domuz gribi aşının izin alınmadan uygulanmasıyla oluşabilecek komplikasyonlar Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlılığını hukuken sorumlu kılacaktır. Söz konusu aşının tamamen masum olduğu düşünülse bile yumurta alerjisi olanlara uygulanmaması gerektiği Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilmiştir. Kendini ve alerjisini ifade etmekte zorlanan bir öğrenciyi veli bilgisi ve gözetimi olmadan aşılamak büyük bir risktir.
40 milyon aşının 16 milyon öğrenci ve 1.5 milyon eğitim çalışanının üzerinde denenmeyeceğine inanmak istiyoruz. Söz konusu aşının, gribin yaygın olarak görüldüğü bazı Avrupa ülkelerinde gönüllülere uygulandığını, burun spreyi olarak da piyasaya sürüldüğü biliniyorken endişe içindeki halkımızı da tatmin edecek şekilde bilgilendirmek gerekir.
Grip dahil her türlü bulaşıcı hastalıkta hijyen koşullarının bulaşmayı doğrudan etkilediği bir gerçektir. Milyonlarca öğrenciyi, öğretmeni ve velilerimizi mikrop saçan okullarımızla baş başa bıraktık. Okullarımızda, bu gün güncel olan domuz gribi dışında sarılık, ishal ve türev hastalıklar adi vakalar olarak görülmektedir. İkili eğitim yüzünden sabah ezanından gece yarısına kadar eğitim yapılan kalabalık okullar türedi. Binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran bu kurumlarımızda hizmetli sayısı komik denecek orandadır. Bağış toplayabilen okullarda temizlik hizmeti satın alınmakta, diğer kurumlarda bu hizmet gereğince yapılamamaktadır.
Okullarımızın % 85 inde tuvalet, temizlik malzemesi ve hizmetli sıkıntısı vardır. Tek tuvaletten yüzlerce öğrencinin yararlandığı, lavabosunda sabunu olmayan hatta borcundan dolayı suyu kesilen okullara harcanacak para, hem eğitim hem de koruyucu sağlık hizmeti bütçesinden sağlanabilir. Grip aşısına ayrılan para bunun mümkün olduğunun kanıtıdır..
Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığını koruyucu sağlık hizmeti görevleri hakkında uyarıyor, öğrencilerimize ve tüm eğitim camiasına sağlıklı günler diliyoruz.
19/10/2009
Cansel Güven
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı