1970-80 döneminde yaşanan olumsuz siyasal çalkantılar nedeniyle ülkemizdeki bir çok eğitimci sendika kelimesinden bile nefret eder duruma gelmiştir.
1990'lı yıllarda başlayan memurların sendikalaşması çalışmalarında henüz yolun yarısındayız. 800 bin dolayında olan eğitim çalışanlarının yarısı bile örgütlenmiş değildir. Önemli bir çoğunluk haklarını aramaktan vaz geçmiş durumdayken, üye olanların da sendikalarına bağlılıkları kuşkuludur.
Şu anda geniş tabanlı olarak tanımlayabileceğimiz üç eğitim sendikası (Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir Sen) eğitimcilerin yaklaşık % 35’ini temsil etmektedir. Anadolu Eğitim Sendikası (AES), 2005 yılının Ocak ayında kurularak çalışmalarına başlayan yeni çözümler üretmeye niyetli alternatif bir sendikadır.
Kurulu sendikalar varken neden yeni bir sendika ortaya çıkmıştır sorusu akla gelebilir. Bu durumu şu şekilde açıklayabiliriz: Sendikaların temel amacı üyelerinin özlük haklarını savunmak ve iyi bir düzeye çıkarmaktır. Bir sendika partilerin, grupların, cemaatlerin, emperyalist düzenin şekillenmesinde rol alan küresel kraliyetçi (tek merkezden kontrol edilen bir dünya hedefleyen) örgütlerin kontrolüne girmişse, amacından sapmış demektir. Hangi sendikanın kimler tarafından kontrol edilip yönlendirildiğini delilleriyle ortaya koymak (ispatlamak) mümkündür. Ancak kavgaya, polemiğe yol açmamak için bu konu üzerinde ayrıntılı olarak durulmayacaktır. Bilinçli bir insan, var olan sendikaların web sitelerini ya da tüzüklerini inceleyerek bile bir takım bulgulara ulaşabilir.
Dürüstlüğün, temizliğin, bilimin, vatanseverliğin ayaklar altına alındığı, hortumculuğun, televole kültürüne dayalı yaşantının göklere çıkarıldığı günümüzde çağdaş düşünceli insanlar seslerini duyuramaz olmuştur. Lumpenlik, kültürsüzlük, vahşilik toplumun büyük bir kesimine egemen duruma gelmiştir. İnsanlar demokrasiden, cumhuriyetten, eşitlikten, çağdaşlaşmadan, Atatürkçü düşünceden söz edemez hâle getirilmiştir. En önemlisi de ulusal değerlerin alaya alınması moda olmuştur. Toplum her geçen gün biraz daha gerilerek birbirinden koparılmaktadır. Genel okumuşluk ortalamasının 3,5 - 4 yıl olduğu ülkemizde eğitimci kitlesinde de çürüme yaygınlaşmaktadır.
"Alt kimlik, üst kimlik" başlığı altında toplanabilen art niyetli tartışmalar toplumsal barışı yok etmenin ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Anadolu Eğitim Sendikası (AES); kavgacı, dışlayıcı, kısır çekişmeci, partilerin sözcüsü olan sendikalaşmaya tavır almış eğitim çalışanlarını kucaklayan bir oluşumdur. Amacımız ağalık (feodalite) düzenini yüceltmek değil, öğretmenlerin hakça bir çalışma düzenine kavuşmasını sağlamaktır. Bizler gücümüzü sadece üyelerden almaktayız.
Şu anki fiili duruma baktığımızda var olan sendikaların ortaya koyabildiği elle tutulur somut çözümler, projeler yoktur. Uzun vadeli faydalar sağlamayan polemiklerle sendikacılık oyunu sahnelenmektedir. Adam kayırma, hak etmeyenleri kadrolara atama, ortalığı birbirine katıcı eylemler yapma, okulları birbirine küs öğretmen gruplarına çevirme dışında bir gelişme söz konusu değildir.
Aslı olmayan vaatler, yönlendirmeler, göz boyamalar ya da tehditlerle çeşitli sendikalara üye olmuş öğretmenleri bize destek olmaya çağırıyoruz.
Sesinizi dinlemeyen, sadece aidatlarınızı önemseyen, üyeyi eylemden eyleme hatırlanacak yığınlar olarak gören sendikacıları kendi hâllerine bırakmanın zamanı gelmiştir.
Sendikamızla ilgili her türlü bilgiyi web sitemizi ziyaret ederek, e-posta göndererek, telefon ederek edinmeniz mümkündür. Sizleri onurlu bir sendikal mücadele için yol arkadaşımız olmaya çağırıyoruz.
09/10/2006
Cansel GÜVEN
guven@aes.org.tr