Ayıp Sona Erdi: 5 TL'lik Sendika Ödeneğine İptal tutarında sendika ödeneği verilmesini öngören kanun hükmünü iptal etti.
Sendika ile üyeleri arasındaki aidiyet bağına müdahale olarak gördüğümüz sendikallık ödeneği, Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Temsil yetkili olan, olmayan tüm sendikaların, bu ödentiyi sorgulamaktan çekindiği, hatta 20-25 Lira seviyesine yükseltmek için çalıştığı dönemde mahkemece verilmiş olan bu kararı takdirle karşılıyoruz. Bu önemli gelişme internette 100.000 kadar sayfada yer alırken, AES dışında hiçbir sendikanın haberleştirmemesi de anlamlıdır. Devlet aidatı karşılamazsa üye bulamayız, hatta istifalar olur korkusu itiraf edilmiştir.
Sendikal yasayı ve mevzuatı yeterince bilmeyen kamu personeli tarafından da yanlış anlaşılan bu uygulamanın son bulması, sendikal ahlak noktasında samimi olan yapılar için de bir kazanımdır. Bazı memurların “devlet üye başına sendikaya para veriyor” diye yorumladığı sendika ödentisi sendika kasasına aktarılmaz. Sendikalı personel sayısının çağdaş ülkeler ve AB ortalamasına yükseltilmesi için üye olacak kişiye verilen bir katkı, tabir-i caiz ise rüşvettir. Brüt maaşın yaklaşık 0.005 i üzerinden yapılan kesinti ister 3, ister 7 lira olsun, sendika üyesine 5 liralık bir devlet katkısı verilmekteydi. Bu sabit ödenek geçtiğimiz yıl, Türkiye Kamu-Sen’in temsil yetkili olduğu dönemde 10 liraya çıkarıldı. Bu yıl yetkiyi eline alan Memur-Sen, bu rakamı 25 Liraya yükseltmek için cansiperane bir çaba gösterdi. Görüşülen diğer başlıklarda da uzlaşma sağlanamadığı için konu askıda kalmıştı.
Sendikalılık ödentisi başlangıçta, yaklaşık sendika kesintisi kadarken, geçtiğimiz yıldan başlayarak reel kesintinin üzerinde seyretmiştir. Uzun lafın kısası, bir memur bir sendikaya üye olarak hiçbir maddi külfete katlanmamakta, hatta üstüne para almaktadır. Memur kitlesini uysal koyun sürüsü zanneden bazı sendikaların “şu formu imzalayıver, cebinden para çıkmayacak hatta üstüne para alacaksın” diyerek üye kovaladığı bir gerçektir. Böyle gerçekleşen bir örgütlenmede, üyenin sendikasına hesap sorması, aidatının akıbetini araştırması da önlenmiş olacaktır. Devletin ısmarladığı sendika üyeliği naylon evlilik gibidir. Hangi sendikaya üye olduğunu bilmeyen, istifa edip etmediğini hatırlamayan, sendikalara küsen ama yanlışları düzeltme adına istekli olmayan üye tipi bu dönemde artmıştır.
Sendika aidatlarının elden toplandığı dönemi özlüyor değiliz ancak, o zor günlerde şimdikinden daha az sayıda üyeyle daha büyük haklar kazanıldığını da kabul etmek gerekir. Örgütlülük ve eylem boyutuyla, emek veren, aidat veren üyenin, bir zümreye aitliği daha güçlü ve gerçekti.
Örgütlülüğü siyasi, etnik, dini duyarlılıklarla bir gruba ait olma refleksiyle gerçekleştirenler ve kişisel çıkarları için kullananlar artık başlarını elleri arasına almalılar. Örgütlü olma, kişisel ve toplumsal duyarlılık gerektirdiği kadar, bireye bazı sorumluluklar yükleyen bir olgudur. Tabandakinin, örgüt tavanındakileri yönlendirmesi, bu konuda ısrarlı olması gerekir. Tüzüklerin gereğini yaptırabilmek için görev almada istekli olunmalıdır. Bir futbol takımı tutma fanatizmi içinde sendikalı olunmamalı, örgüt içi eleştiriyi bir tür sigorta olarak kullanmalıdır. Bir sendikaya kızıp tövbekar olmak, imama kızıp oruç bozmaya benzer. Mevcut yapıların tamamını objektif olarak inceleyip, tamamını karanlık bulan memurların, doğru olanı inşa etme gibi bir seçeneği de vardır.
Toplumun niteliği, o toplumu oluşturan bireylerin niteliğiyle ilgili olduğuna göre temizlenmeye kendimizden başlayacağız. Maaş bordosunda 10 Liralık sendika ödentisini fark eden ve “ben kendi aidatımı ödemekten aciz değilim” diyerek isyan eden pek çok öğretmenin varlığından haberdarım. Tıpkı bu ödenti olmayınca sendikasından istifa edeceklerin olduğunu bildiğim kadar. Sorun çözmede nicelikten çok niteliğin önemli olduğuna inanıyorsak, kalabalık olan iyidir yanlışına düşmüyorsak ne mutlu. Devlet rüşvetiyle üye olanların toplu görüşme masalarında, temsil değil, teslim edildiğini bilenlerdeniz.
Anayasa Mahkemesinin bu kararı sendikal ahlak adına önemlidir, hayırlı olsun.
07/10/2009
Cansel Güven
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı