Türkiye’nin siyasi tarihine yeni bir gelenek sokuşturuldu. Abant platformu toplantıları. Gerçek işlevi, kutsallaştırılmış bir sosla örtülü; “DEMOKRASİ VE SİVİL TOPLUM”.
Öyle bir demokrasi ki, demokratlar ya ABD den, ya Irak’ın Kuzeyinden ithal. Öyle sivil ki, ne mutlu Türküm, Atatürkçüyüm diyenler hariç her türlü etnik, dini, siyasi grup temsil edilmekte. STK deyince Soros, sendika deyince Hak-İş, gölge başkan Fethullah Gülen.
7 Temmuzda açıklanan sonuç bildirgesine geçmeden önce 4-6 Temmuz tarihleri arasındaki oturumlardan birkaç alıntıya yer vermek isterim:
Mete Tunçay (Eş Başkan) – “Osmanlı devleti döneminde Kürtlerin yaşadığı topraklar özerk durumda idi. 19. yüzyılda özerklikleri ellerinden alındı.”
Hak İş Başkanı Salim Uslu: “Dünyada, daha fazla demokrasi olduğu için yıkılan bir ülke yoktur”
Gazeteci Yazar Ali Bulaç- “Ya yeni hal, ya izmihlal- Kürt konusunun uluslararası boyutu var. Türkiye'deki gelişmeleri bunların dışında tutmak mümkün değil.”
Doç. Necdet Subaşı- “Kürt diyasporası oluştu.”
Yazar Enver Sezgin- “Nasıl bir arada yaşıyoruz şaşıyorum.”
Doç. Dr. Ergün Yıldırım- “Türkiye tarihi, Türkçüleştirerek bugüne getiriyor. Bir taraftan da Kürtler tarihsizleştirilmeye çalışılıyor.”
Yazar Altan Tan- Bir arkadaşım, "Kürtler bir arada yaşamaya hazır" dedi. Peki buna Türkler ne kadar hazır? Aydınlarımız kızsalar bile Bediüzzaman Said Nursi'nin bakışı son derece önemli.
Eski Parlamenter Haşim Haşimi- “Bu din kardeşliğinin siyasi sonuçlarının ortaya çıkması lazım. Bir başka nokta da şu, bu kardeşliğin gereğinin yapılması lazım.”
Prof. Dr. Levent Köker: “Bizim zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var. Bunu toplumdan ziyade devletin bürokrasi kademesinde yapılması lazım. Anadilde eğitim hakkının bir kez daha gözden geçirilmesi ve açık bir şekilde belirtilmesi gerekir.”
Abdülmelik Fırat- “Kürt halkı asırladır haksızlığa uğramış zulüm görmüştür.”
Altan Tan (Araştırmacı yazar) “Çözüm, yeni bir Anayasa ve birlikte yaşama sözleşmesinde. Vatandaşlık tanımı yapılmamalı, Kürtçe anadille eğitimin önü açılmalı.. Ne ulus devlet ne etnik federasyon; çözüm birlikte yaşamak. Irak'a Kürdistan, Türkiye'ye demokrasi.”
Doç. Kemal Sayar – “Buluşma odaları kurmalıyız. Bu buluşma odalarında her türlü acıyı yaşayanlar bir araya getirmeli. Şehit cenazelerine dikkat etmeliyiz. Cenazeler, intikam arzusunu harekete geçiriyor.”
Mümtaz'er Türköne – “Cumhuriyeti kuranlar kimler, Çerkezler ve Makedonyalılar.. Türkiye’de hiç Kürt Türk ayırımının yapılmadığı demokratik çözümler bulmalıyız.”
Ümit Fırat – “1925"de ki acılarımızı unutmalıyız.. 1925"teki bu uygulamalarda Kürtçe bütünüyle yasaklandı..(Şeyh Said İsyanı)”
Cengiz Çandar – “Toplantıdan çıkan sonuçların formüle edilerek, gerek Hükümete gerekse Genelkurmaya somut çözüm önerileri sunmak gerekir. Kürt yoğun bölgelerde Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmeli ve hatta trafik levhalarındaki uyarılar Kürtçe ve Türkçe olarak birlikte yazılmalı.”
***
ABD’ de yazılmış, Abant’ta mutabakatla imzalanmış sonuç bildirgesinde ise özetle şunlar deklare edildi:
1- Kürt sorununu (terör denmiyor) mutlaka çözün.
2 – Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK ile mücadeleyi bırakmalıdır. Anlaşma için önkoşul budur.
3– Kürtlerin yaşadığı yerlere farklı imtiyazlar sağlanmalı, üniter devlet ısrarından vazgeçilmelidir.
4– Bunlar yapılmazsa bu iş uluslararası platformda çözülecektir. Çünkü bu sorun artık uluslararası sorun olmuştur. (2004 de kabul edilen İkiz yasalara atıf)
5– PKK’lılara af getirilmelidir.
6– Resmi dil Türkçedir inadından vazgeçilmeli, etnik dille eğitim-öğretim yapılmalıdır.
7– Türkiye Irak’ın Kuzeyinde yapılandırılmış yama Kürdistan’ı tanımalıdır.
8– AB üyelik süreci devam ettirilmeli, bu bağlamda istedikleri yerine getirilmelidir.
Ben de diyorum ki: APTAL DEĞİLİZ! “Mış gibi” yapmayın artık. Becerebiliyorsanız meclisi, Ankara’yı es geçip doğrudan Abant’tan yönetin memleketi. Gücünüz yeterse indirin Atatürk resimlerini. Ulus olmak; cebi fonlu, uzaktan kumandalı demokrat olmaya benzemez. Birlikte kurduğumuz bu vatanı halkalara böldürmeyeceğiz!
11/07/2008
Cansel Güven
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı