EĞİTİM ne güzel iştir. Yapıldığı yer ne güzeldir, ne muhteşem HANEdir, çöp atsan GÜL olur. EĞİTİMCİye çatan bile latif bir karşılık bulur orada. Belki bir gün onunla en güzel kardeş olur. (Peygamber efendimiz gül kokuludur. Okuma yazma bilmeden önce eğitimciliğe başlamıştır.) EĞİTİM ne güzel iştir. Yapıldığı yer ne güzeldir, ne muhteşem HANEdir. Çöp atsan gül olur. Eğitimciye çatan bile latif bir karşılık bulur. Belki bir gün onunla en güzel kardeş olur.
Gerçek bir eğitimci çok zorunlu olmadıkça tartışmaya girmez: “Akıllı insanlar tartışmaz, paylaşırlar, uzlaşırlar.”
Zordur öğretmen olmak bu ülkede. Tertemiz duygularla mesleğe başlar insan. O kadar temizdir ki bembeyaz güle benzer, en safçasına, en insancasına... Kendini yeterince başarılı hissetmediğinde kızarır, pespembe bir gül gibi olur yanakları. Sonra tecrübe artmaya başlar; başarı geldikçe bir iştah, bir aşk başlar. Tüm olumsuzluklara rağmen bitmeyen, aksine büyüyen bir aşk...
Siz öğretmenler daha iyi bilirsiniz uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bu aşktan daha güzelini anlatmaya çalışan bir kırmızı gül ise daha iyi anlatamayacağını bildiği için kıskançlıktan çatlar ve gonca halini alır. Öğretmen gül’dür, okul gülistan olur onunla. (Peygamber efendimiz gül kokuludur. Okuma yazma bilmeden önce eğitimciliğe başlamıştır.)
Akıntıya kürek çeker öğretmen, akıntıdan pek çok kişiyi çeker.
Öğretmen de yorulur zamanla, sapsarı bir gül gibi. Yapraklarını, tohumlarını döker toprağa. Sonra o gülün dalının rengindeki örtünün altına girer. O giderken yeni güller fışkırmaya başlar topraktan. Bir gülistan olur ortalık.
Selam ve saygıyla
Bekir BERKİTEN