Öğretmen atamaları siyasi müjdelere konu olacak popülist bir eylem değil, kamusal hizmet konusudur. Milli Eğitim Bakanlığının 2017 yılı idare faaliyet raporunun ‘İnsan Kaynaklarına’ ait bölümü incelendiğinde, 2017 yılında ataması yapılan öğretmen sayısının 23.396 yine aynı dönemde emeklilik, istifa, vefat ve diğer sebeplerle bakanlıkla ilişiği kesilen öğretmen sayısının da 19.217 kişi olduğu görülmektedir. Ayrılan, ihraç edilen, açığa alınan öğretmenler karşısında ataması yapılan öğretmen sayıları dikkate alındığında 2017 yılında MEB kadrosunun yalnızca 4.179 öğretmen arttığı görülmektedir. Bakanlığın resmi ağızdan ihtiyaç olarak belirttiği kadro miktarı ise 100 bin civarıdır.
2017-2018 Öğretim Dönemine 984 bin öğretmen,18 milyon öğrenciyle başlayan MEB in artan öğrenci sayısı, yeni açılan okullar, 2019 yılı itibariyle tekli eğitim uygulamasına geçiş, sınıf mevcutlarının düşürülmesi noktasındaki hedefleri dikkate alındığında öğretmen sayısının yalnızca 4 bin civarında artmış olması bu stratejik hedefleri gerçekleştirme noktasında yeterli olmayacağı ortadadır.
MEB’in öğretmen eksikliği yaşanan bölgelerde ve okullarda sözleşmeli veya ücretli öğretmen istihdamına gitmesi geçmişten günümüze muhalif olduğumuz, artarak süren bir uygulamadır. 81 ilde 63 bin ücretli öğretmenle ders açığı kapatılmaya çalışılmakta, il içi veya il dışı atamalar sonrası ortaya çıkan ders açığını kapatmak üzere yeni ücretli öğretmen görevlendirilmeleriyle bu sayı gittikçe artmakta, ücretli öğretmenlik uygulaması kalıcı hale gelmektedir. Ücretli öğretmenler girdikleri ders saati üzerinden ek ders ücretiyle çalışmakta ayrıca aldıkları ücret üzerinden sigorta primleri kesilerek çok cüzi sayılabilecek bir ücret karşılığında görev yapmaları beklenmektedir. Öğretmenlik yükseköğretime dayalı uzmanlık statüsünde bir meslek grubudur. Bu mesleği icra edenlerin toplum nezdindeki itibarları dikkate alındığında asgari ücret miktarında bir ücretle çalıştırılmaları mesleğin onurunu ve itibarını zedeleyen sosyolojik bir sorundur.
MEB’in öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen ücretli öğretmenlik uygulamasından vazgeçerek ihtiyaç duyulan miktarda öğretmen ataması yapması önemlidir. Ücretli öğretmene ihtiyaç duyulduğu takdirde de görevlendirilen bu öğretmenlere kadrolu öğretmen maaşlarıyla muvazeneli bir ücret ödenmeli, sigorta primleri bakanlık bütçesinden karşılanmalıdır.
Bakanlığın Türkiye genelinde bölgelere yönelik öğretmen doluluk oranlarıyla ilgili açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını düşünüyoruz. Öğretmen ve öğrenci sayıları üzerinden yapılan aritmetik ortalamaya bakıldığında bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 17 olmasına rağmen, uygulamada ve alandan gelen verilere bakıldığında 40-50 kişilik sınıfların sayısının azımsanmayacak ölçüde fazla olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin bölgelere ve illere göre dağılımında sorunlar olduğu bazı illerde ve okullarda yığılma olduğu ortadadır.
2018 Yılında planlanan ve müracaatları alınmaya başlanan öğretmen atamaları için bakanlığın ilan etmiş olduğu 20 bin yeni öğretmen alımı; hali hazırda eğitim faaliyeti yürüten ücretli öğretmenlerin sayısı ve MEB’in son iki yılda ki personel kayıpları dikkate alındığında yetersiz, artan öğrenci sayısı, yeni okullar ve derslikler de bu rakama dahil edildiğinde eğitimde ortaya çıkabilecek sorunları çözemeyeceği ortadadır.
Anadolu Eğitim Sendikası olarak; istatistiki rakamlarla, aritmetik ortalamalarla eğitimde yaşanan sorunların sona eremeyeceği, çözülemeyeceği bilincindeyiz. Sayısal olarak bir milyon sınırına ulaşmış olsa da hala birçok bölge, il ve okulda öğretmen eksikliği bulunmakta ve bu eksiklik öğretmen ataması yapılmadan çözülemeyecek durumdadır. MEB’in 2018 öğretmen atamaları için ilan ettiği 20 bin öğretmen kontenjanını acilen 50 bine çıkarmasını ve ücretli öğretmenlik uygulamasından vazgeçmesini talep ediyoruz.
Turan TEMEL Anadolu Eğitim Sendikası Genel Sekreteri