“Bir veya birkaç kişinin bir diğer kişiye uyguladığı, düşmanca ve ahlaka, etiğe aykırı yöntemlerle sistematiksel olarak yaptıkları psikolojik baskı” anlamına gelen mobbing kavramı, günümüzde en basit okul-işletme personelinden, en yüksek bürokratik-idari kadrolarda çalışan kamu ve özel sektör personeline kadar binlerce insanın yakalandığı bir hastalık olarak kamu ve özel sektör kurumlarındaki çalışma ortamını bozmakta, sunulan hizmetlerin kalite ve verimliliğini düşürmektedir.
Mobbing duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima,alay etme,etiketleme,azarlama vb. şekillerde karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar.
Bir araştırmaya göre mobbing, kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda, okullarda ve sağlık sektöründe daha yaygındır. Yüksek işsizlik oranları ve dolayısıyla çalışanın değersiz görülmesi mobbingin artmasına neden olmaktadır. Organizasyon bozukluğunun daha fazla olduğu işyerlerinde, disiplin getirmek, verimliliği artırmak vb. nedenler öne sürülerek yapılmakta ve meşrulaştırılmaktadır.
İşyerlerinde uygulanan mobbingin belli bir nedeni yoktur,birçok faktör mobbingin ortaya çıkmasına kaynaklık edebilir. Başlangıçta iki taraf arasında bir anlaşmazlık olur,hedef şahıs boyun eğmeyi reddettiği için öfkelenen ve kaba(dayı)laşan mobbingci harekete geçer. Artık onun için tek amaç vardır; o da kendisini rahatsız eden,sorgulayan,eleştiren, kendisine boyun eğmeyen kişinin çalışma ortamını katlanılmaz hale getirmek suretiyle kişiyi yıldırmak ve kişinin işten ayrılmasını sağlamaktır.
Mobbing kavramını ilk kez kullanan Heinz Leymann mobbing davranış türlerini beş grupta toplamıştır.
- Kendini göstermeyi engelleme; sözünü kesmek,yüksek sesle azarlamak şeklinde gerçekleşen davranışlar,sürekli eleştiri.
- Sosyal ilişkilere saldırı; çalışan iş ortamında yokmuş gibi davranılması,iletişimin kesilmesi.
- İtibara saldırı; asılsız söylenti,hoş olmayan imalar.
- Mesleki durumuna saldırı; nitelikli iş verilmemesi, anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi.
- Kişinin şahsına doğrudan saldırı; fiziksel şiddet tehdidi.
MOBBİNGİN ETKİLERİ
Mobbingi sadece bu duruma maruz kalan kişiyi değil, ailesini, iş arkadaşlarını, çevresini, işletmeyi ve ülke ekonomisini de olumsuz etkilemektedir.
Mobbing çalışanların dikkat dağınıklığı, uykusuzluk, mide-bağırsak rahatsızlıkları, panik ataklar, kalp krizleri, aşırı kilo alma veya verme vb. sağlık sorunları yaşamasının yanısıra iş kazaları, intiharlar ve cinayetler gibi birçok soruna da yol açmakta,zemin hazırlamaktadır. Hepimiz iş yerinden ayrıldıktan sonra evimize, yani ailemizin yanına gitmekteyiz. Çalışanları etkileyen bu sorun maalesef aileyi de olumsuz etkilemektedir. Mobbing mutsuz ve parçalanmış ailelerin sayısının artmasına da neden olmaktadır. Mobbing, birey ve ailenin yanı sıra, kurumları ve işletmeleri de etkilemektedir.
Psikolojik tedavi, ilaç doktor ve hastane masrafları yanında,iş veriminin azalması,hastalık izinlerinin artması,yasal işlem ve mahkeme masrafları,çalışanlara ödenen tazminatlar gibi sonuçları sebebiyle Mobbing,kurumların ve işletmelerin mal ve hizmet üretiminde önemli maliyet artışlarına ve ülke ekonomisinde büyük kayıplara yol açmaktadır.
MOBBİNGLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Mobbing ile mücadelede kullanılan yöntemleri bireysel, örgütsel, toplumsal ve hukuksal yöntemler olarak sınıflandırabiliriz.
1- MOBBİNG İLE BİREYSEL MÜCADELE: Çalışanların mobbing ile bireysel olarak mücadele edebilmeleri için öncelikle haklarını çok iyi bilmeleri ve haklarını aramaktan çekinmemeleri gerekmektedir. Kişinin öncelikle mesleki niteliklerini geliştirerek kendine özgüven yaratması gerekmektedir. Bu anlamda kişinin kendisini ‘kurban’ zihniyetinden kurtarması, kontrollü adımlar atarak, önündeki tüm seçenekleri değerlendirmesi gerekmektedir.
2- MOBBİNG İLE KURUMSAL MÜCADELE: Mobbing her kurumda görülebilir. Bu nedenle de kurumlar psikolojik tacizi yönetme yeteneğine sahip olmalıdırlar. Kurumun ilk yapması gereken sağlam bir kurum kültürü oluşturmaktır. Kurum içerisinde huzurlu bir iş ortamının yaratılması psikolojik tacizi önleyici bir tedbirdir. Çalışanlar eğitilerek mobbing konusundaki farkındalıkları arttırılabilir.
3- MOBBİNG İLE TOPLUMSAL MÜCADELE: Mobbingle toplumsal başa çıkma yöntemleri üç ana başlık altında toplanabilir:
- İletişim Araçları : Yazılı ve görsel basın,internet,sosyal medya vs. kullanılarak toplum Mobbing konusunda bilinçlendirilebilir.
- Telefon Yardım Hatları: Bugün dünyada pek çok ülkede mobbinge uğrayanlara yardımcı olan destek hatları vardır. Ülkemizde de bu amaçla Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi (Alo 170) kurulmuştur. Alo 170 hattını arayan mobbing mağdurlarına psikologlar vasıtasıyla psikolojik destek sağlanmakta, şikayetleri ilgili kurum ve kuruluşlara iletilmektedir.
- Sendikalar: Sendika temsilcileri işyerindeki psikolojik saldırıları araştırmalı, mobbinge maruz kalan çalışanlara hukuki destek sağlanmalı ve işverenle yapılan toplu sözleşmelere konuya ilişkin maddelerin eklenmesini sağlayarak psikolojik tacize karşı çalışanlar güvence altına alınmalıdır.
4- MOBBİNG İLE HUKUKSAL MÜCADELE: Mobbing ile mücadelede en büyük görev devlete düşmektedir. Ülkemizde mobbing’e karşı özel bir yasal düzenleme olmamasına karşın Anayasa, iş Kanunu, Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu’nda kişilik haklarına karşı saldırılara ilişkin çok sayıda hüküm bulunmaktadır. Ancak yasalarda mobbing/psikolojik taciz tanımlaması yeterince yapılmadığı gibi, tespiti halinde mobbing/psikolojik taciz uygulayanlara verilecek cezalar konusunda da düzenleme bulunmamaktadır. Yargıya intikal eden şikayetlerde ve yargı kararlarında bu konuda yeknesaklık yoktur. Konuya ilişkin yapılacak özel bir yasal bir düzenleme (mobbing Kanunu) bu konudaki karışıklığı ortadan kaldıracak ve Mobbingle daha etkili bir mücadele yapılabilecektir.
Oğuz AYAN
Psikolojik Danışman
AES Çorum İl Hukuk Sekreteri