Türk insanının, içte bir bölgemizde devletin bölücülerle savaşından ve dostumuzun kalmadığı dışta Ortadoğu coğrafyasında ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranamamızdan bunaldığı ve önünü göremediği bir ortamda, Allah bir hayat öpücüğü ikram etti. Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz SANCAR, dünyanın en prestijli ödülü olan NOBEL’i kimya dalındaki başarılı çalışmaları ile kazandı. Mardin’in bir köyünde doğup yokluklar ve imkansızlıklar içinde yetişen bir Türk çocuğunun inanılmaz başarı öyküsü kadar, ödülü aldıktan sonraki duruşu da son derece etkiliydi.
Bu büyük başarı karşısındaki tevazuu, başarıyı doğrudan kendine mal etmeyip Atatürk’e ve Cumhuriyet’e borçlu olduğunu ifade etmesi, Türk eğitiminin kendisini yetiştirdiğini belirterek eğitim kalitemize vurgu yapması, kadın eğitimine büyük önem vermesi, başarısını “çok çalışmasına borçlu olduğunu” söylemesi, aslını unutmaması ve inkar etmemesi, Türk tarihini Selçuklusu, Osmanlısı ve Cumhuriyeti ile bir bütün kabul etmesi, Türklüğünü her vesileyle gururla ifade etmesi, ödülünü bir hafta bile evinde saklamadan Atatürk’ün manevi hatırasına armağan edilmek üzere devletimizi kuran Türk ordusuna emanet etmesi, aldığı maddi ödülü Amerika’da kurduğu “Türk Evi”ne harcayacak olması ile Prof. Dr. Aziz SANCAR, yetişmekte olan yeni nesillere “BİR NUMARALI ROL MODEL” olmuştur. SANCAR’ın bu onurlu, milli ve evrensel duruşu, her ayrıntısıyla, her kademedeki eğitim kurumlarımızda “AZİZ SANCAR DERSİ” olarak okutulmalıdır.
Türkiye daha önce NOBEL ödülünü, yazar Orhan PAMUK’la Edebiyat dalında da almıştır. Ama bu başarı, Türk milletinde SANCAR’ın başarısı kadar sevinç ve heyecan uyandırmamış, yankı bulmamıştır. Çünkü birincisi, bırakın Türklüğüyle övünmeyi, “Türkler 1 milyon Ermeni’yi, 30 bin Kürt’ü öldürdüler” dedikten sonra bu ödülü kazandı. Türk milleti, Türk düşmanlarını sevindirerek alınan bir ödülü de, kutlayamaz, kutsayamazdı.
Bir de SANCAR’ın yurdumuzu ziyaretinden sonra ABD’ye dönerken söylediği şu sözlere kulak verelim: “Ben Türk’üm. Bunu iftiharla söylüyorum. Eskiden kimimiz solcuydu, kimimiz sağcıydık ama, hepimiz milliyetçiydik. Şimdi beni röportajlarda ‘memleketimi seviyorum’ dediğim için ‘kahraman’ yapıyorlar. Bunu anlayamıyorum. Memleketini herkes sever. Kahramanlık mı bu?”.
Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz SANCAR, iyi ki bu ödülü kazandın, bu sayede senin gibi gerçek bir Türk aydınını tanıdık. Türk, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının moda olduğu bir ortamda, bu sayede senin gibi akıllı, bilinçli, vatanının ve milletini gönülden seven bir Türk aydınını tanıdık. Bize ilaç gibi geldin. İyi ki varsın. Yıllardır başarıya susamış Türk milletinin bir ferdi olarak seni tekrar yürekten kutluyorum. Başarıların daim olsun.
Dr. Sakin ÖNER
AES 2015 Başöğretmenlik Onur Ödülü sahibi