Kimseyi hayatından memnun etmemeye, sevinçlerini hep eksik bırakmaya yönelik yer değiştirememe hali EBS ler haricinde herkesin ortak üzüntüsünü oluşturmuştur.
Norm güncellemelerini eline yüzüne bulaştıran MEB, ataması yapılanları zorunlu hizmet bölgelerinden yine zorunlu hizmet bölgelerine hapsetmiştir.
Ataması yapılmayanlar ise "ölmüş de ağlayanları yok" kitlesini oluşturmaktadır. Bu anlamda bakıldığında, yer değiştirenler kendi istediği yerlere değil de, MEB'in istediği yerlere gitmek zorunda bırakılmıştır.
MEB; halen idareci olanlar ve olmayı hak edenlere dünyayı dar etmektedir. Görevde kalmaları veya göreve getirilmeleri Valilerin iki dudağı arasındadır. Valiyi hükümet atar, İl milli eğitim müdürünü vali, ilçe milli eğitim müdürünü il milli eğitim müdürü, okul müdürünü ilçe milli eğitim müdürü. Kısaltılmış hali ise, OKUL MÜDÜRÜNÜN ATAMASINI HÜKÜMET YAPAR. Hükümetin değişmesi halinde "Her Devrin Adamları"nı etkilemeyecek bu uygulamaya karşı çıkmak bütün öğretmen ve 657 li personelin görevidir.
Bu ruh haline maruz bırakıldıktan sonra neyse ki MEB yüreğimize su serpti(!). Bu asitli suyu yaktıktan sonra fark edersek her şey için çok geç olacak.
Tüm 657 li arkadaşlara da sesleniyorum hatta haykırıyorum ki şu an Meclisteki torba yasa ile iş güvencemiz amirin inisiyatifine bırakılıyor, bilginize! Bana çıkmaz demeyin bir 147 ye bakar.
İlk defa bu yıl Temmuz zammı almadığımız gibi ilk altı ayda yaklaşık %6 açıklanan (reelde kim bilir kaç olan) enflasyon farkından mahrum kalmamız da bir alkışı hak ediyor.
Bizim canımız bunca sıkılmış, yaz tatilimiz zehir olmuşken bakanlığın hâlâ yapabileceği şeyler var elbet:
İKGM zahmet olmazsa norm güncellemelerini yeniden yapılandırdıktan sonra daha hakkaniyet gözeterek il içi-il dışı isteğe bağlı yer değiştirmeyi birlikte tekrarlamalıdır.
Ücretli öğretmenlere ayrılan normların güncellemelere yansıtılması şarttır. Ayrıca 3 yılını doldurmuş 1,2. ve 3. hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerden açık kalacak normlar da bu güncellemeye tabii tutulmalıdır.
Diğer bir konu da emekliliği gelmiş, yürümeye mecali kalmamış, cümlelerini kendisinin bile anlamadığı personelin yeri okul değil torunlarının yanıdır. Bunu yaparken de emekli özlük haklarını yine bakanlığın bağlı bulunduğu bakanlar kurulundaki ilgililer teşvik sağlayarak cazip kılmalıdır.
Gün zifiriye varmadan; ya karanlığa alıştıralım kendimizi, ya da karanlık için yanan birer mum olalım artık. Ama en pratik önerim bizi temsil etmek yerine teslim eden Eğitim Bir-Sen üyelerine tazminat ödettirmektir. Biz bağımsız ve onurlu bir sendikada olduğumuz halde böyle zararlar görmemizden EBS lileri sorumlu tutuyor, hakkımızı dava açarak istemeyi de ciddi olarak düşünüyoruz. Aidatı devlet tarafından ödenen, önlerine konan formu düşünmeden imzalayan bazı arkadaşlar başka türlü akıllanamayacak çünkü.
HANYA’yı (Yunan adalarından bir yer) ve Konya’yı hala görmemiş olan EBS liler için bu yaz tatili iyi bir fırsat. Mutlaka görmeliler! Saygılarımla…
Kadir KILIÇ
Anadolu Eğitim Sendikası
Mardin İl Basın Sözcüsü