Yeni bir şey keşfedildiğinde ya da icat edildiğinde insanların merak ettikleri ilk şey onun adı ve de ne işe yaradığıdır. Adını ve ne işe yaradığını öğrenip gerektiği gibi kullanıp faydalananlar olduğu gibi onu suistimal edip adını ve şeklini bozup kendi malıymış gibi piyasaya sürenler de vardır. Hal böyle olunca ortada orijinal ve taklit ürünler dolaşmaya başlar. Alıcıların, muhatapların da bu yüzden kafaları karışır, güvenleri zedelenir. İnsanlar ürünlerin faydalarından feragat edip onlara yaklaşmak bile istemezler. Çünkü insan kandırıldığında aldırmaz bunu fark edince de kaldırmaz. Bir daha kandırılmamak için uzak durur. Bundan sonra da ürünün mucitleri de ürünün ne olduğunu anlatmak yerine orijinal ve taklit ürünlerin aralarındaki farkları anlatmakla ne olmadığını anlatmaya başlarlar. Başta etkileyici açıklamalar yapıp insanları heyecanlandırırken artık insanların beklenti ve güvenlerini yeniden karşılayıp tesis etmek için o ürünün nasıl olmadığını gerçek ve taklidin nasıl ayırt edileceğini anlatmaya çabalarlar ki Onların güven inançları tesis edilsin.
Biz de Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu ve Anadolu Eğitim Sendikası olarak tüm Öğretmen, Memur ve Emekçilerimizin kaybedilen güven ve umutlarını yeniden canlandırmak ve zihinlerinde birlikte hareket edip yumruk olabilmenin adı olan sendikaya karşı oturan yanlış algıyı değiştirmek için sendikanın ne olduğundan çok ne olmadığını ve neler yapmaması gerektiğini anlatmak istiyoruz.
Sendika bir siyasi partinin taklitçisi ve yansıması olmamalıdır. Korku ve endişeyle değil cesurca üyesi olsun olmasın tüm haklıları savunucu olmalıdır. Böyle olmadığı takdirde bir siyasi partinin yönlendirmesiyle, siyasi selam ve referanslarla hareket edip adam kayıran bir kitlecik haline gelir. İnsanların bu çarkın düzelmeyeceğine herkesin kendi menfaatini gözetebileceği bir yerde yer alması gerektiği inancına kapılmasına sebep olur. Halbuki çarkın düzeleceğine ve sadece hakkın yanında bulunacakların kazanacağına inanıp çabalayanlar var.
Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu ve Anadolu Eğitim Sendikası olarak biz üyelerini teslim değil temsil eden, bir siyasi parti gibi değil gerçek bir sendika olan, kimlik ve nüfuzuna bakıp savunan değil üyeleri haklılığında savunan, üyesine müşteri gözüyle bakan değil onları her birimiz gibi birer eğitim neferi olarak gören, bir suç veya ödül mevzubahis olduğunda suç işleyenin kimliğine değil işlenen suçun niteliğine göre ceza ve başarıya göre ödül verilmesine dikkat edip takip eden gerçek bir sendika olarak mücadele ediyoruz. Öğretmenlerimizi, memurlarımızı ve tüm eğitim çalışanı arkadaşlarımızı güven ve inançlarını kazanıp umutlarını canlandırmak amacıyla bu yolda beraber yürümeye davet ediyoruz. Böyle olduğu takdirde haksızlıkların bir parçası olmadan ve siyasi sendikaların risklerinden emin olarak doğru hedefe odaklanıp hakkımızı alabiliriz.
Harun Reşit ÖZDEMİR
AES ARALIK TEMSİLCİSİ