Bilindiği üzere 1 Ekim 2008 tarihinde yapılan değişiklikle memur ve işçilerin maaş ve sosyal haklarının düzenlenmesi 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yapılmaya başlanmıştı. 1 Ekim 2008 tarihinden önce işe başlayan memur ve işçilerin hakları 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre düzenlenmeye devam etmektedir, kazanılmış haklara dokunulamayacağından dolayı durum böyledir. Yeni 5510 sayılı Kanuna göre; genel sağlık sigortası primi yatırıldığından, prim gün sayısı v.b. hesaplamalardan farklılıklar göze çarpmaktadır. Yine 5434 sayılı eski kanuna göre ve yeni 5510 sayılı kanuna göre emeklilik hesaplamaları farklılık arz etmektedir.
1 Ekim 2008 tarihinden önce sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan öğretmenlerimizden bir kısmı ilgili tarihten sonra kendi puanları ile kadroya geçerken bir kısmı da 2011 yılında 632 sayılı kararname ile kadroya geçmiştir. Bu öğretmenlerimiz kanun değişikliğinden önce sözleşmeli olsalar dahi 5434 sayılı kanuna göre sosyal haklarını almaları gerekir. Bu durumdaki öğretmenlerimiz için SGK' nın 2011/55 sayılı genelgesi örnek gösterilebilir. İlgili genelgede;
“15/4/2005-14/6/2007 tarihleri arasında memur olarak 5434 sayılı Kanuna tabi görev yaptıktan sonra 1/11/2008 tarihinden itibaren 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak göreve başlayan sigortalının, 18/6/2011 tarihli dilekçesi üzerine memur kadrosuna atanması yapılmıştır.
Sigortalının, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 Ekim ayı başından önce 5434sayılı Kanuna tabi hizmeti bulunduğundan, memur kadrosuna atandığı tarihten itibaren hakkında 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükmü uyarınca 5434 sayılı Kanununmülga hükümleri uygulanacaktır.” denilmektedir.
Yine aynı genelgede "Bunlardan haklarında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak olanların genel sağlık sigortası tescil ve aktivasyon işlemleri Kurumlarınca, 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak olanların ise SGİM/SGM’lerce yapılacaktır. " yazmaktadır.
Gelinen noktada yeni kanun öncesi sözleşmeli olarak göreve başlayıp, yeni kanun sonrası kadroya geçen çalışanların yeni kanun hükümlerine göre işlemlerinin yapıldığı görülmektedir. Oysa idarenin istihdam türlerinden biri de sözleşmeli memur alımıdır.
Anadolu Eğitim Sendikası Hukuk Sekreterliği
Sayı: 551-24/7942 Tarih: 22/07/2024
Konu: Sözleşmeli Öğretmenlikten Kadrolu Öğretmenliğe Geçen Öğretmenlerin Emeklilik Hakları
T.C.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İlgi: a) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
b) 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa
1 Ekim 2008 tarihinde yapılan değişiklikle memur ve işçilerin maaş ve sosyal haklarının düzenlenmesi 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yapılmaya başlanmıştır. 1 Ekim 2008 tarihinden önce işe başlayan memur ve işçilerin hakları 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre düzenlenmeye devam etmektedir.
1 Ekim 2008 tarihinden önce sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan öğretmenlerimizden bir kısmı ilgili tarihten sonra kendi puanları ile kadroya geçerken bir kısmı da 2011 yılında 632 sayılı kararname ile kadroya geçmiştir. Bu öğretmenlerimiz doğal olarak kanun değişikliğinden önce sözleşmeli olsalar dahi kamu personeli olarak görev yapmışlarıdır. Sözleşmeli memur çalıştırma yönteminin de 657 sayılı kanunun 4/B maddesi ile düzenlenmiş bir istihdam türü olduğu göz önüne alındığında, bahsedilen çalışanların 5434 sayılı kanun hükümlerine tabii olmaları beklenmektedir. Fakat 5510 sayılı yeni kanunda vekil öğretmenler ve asker öğretmenler sayılırken, sözleşmeli öğretmenle yer verilmemiş, bu da sözleşmeli öğretmenlerin 5434 sayılı kanuna tabii olmasını engellemiştir. Bu durum özellikle emeklilik hakları bakımından ilgili çalışanlara büyük mağduriyetler doğurmaktadır. 5510 sayılı kanunun 4. Maddesinin C bendinin 2. fıkrasına “ 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. Maddesinin B fıkrasına göre sözleşmeli öğretmenlik yapanlar” ifadesi eklenerek bu durumun düzeltilmesi mümkün olacaktır.
Belirtilen açıklamalar sebebi ile, 5510 sayılı kanunda ilgili yasal düzenlemenin yapılarak oluşan mağduriyetin giderilmesi hususunda,
Gereğini arz ederim.