Dünya tarihine adını yazdıran milletimizin yetiştirdiği komutanlar, devlet adamları milletimizin ruh kökünde her zaman yaşamaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin hayat damarlarının kesilmek istendiği bir zamanda milletimizin kalbinde yer bularak milletle beraber olmuştur. Türk milletinin dünya var olduğu müddetçe alnı açık, başı dik, özgür yaşamasını ömrünü vererek sağlamıştır. Türk gençliğine Türkiye Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmeyi birinci vazife olarak vermiştir. Milleti ile sonsuza dek bağının kopmayacağına da bu şekilde işaret etmiştir.
Bizlere böyle büyük bir miras bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, üzülerek görüyoruz ki bıraktığı miras üzerinde etkisiz kılınmaya çalışılmaktadır. Bu bazen milli bayramlarda bazen de anma günlerinde her geçen gün sıklıkla karşılaştığımız durumlardan olmaktadır. Yakın zamanda 10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Atatürk Haftası çerçevesinde düzenlenecek etkinliklerin de benzer bir etkisizleştirmeye tabi tutulduğu görünmektedir. Bu konuda birçok arkadaşımız düzenlenecek olan anma programlarının yetersizliğini bizlere ulaştırmaktadır. Okullarda öğrencilerin bozuk mikrofonlarla okunan birkaç şiiri ve metni dinlediği ve ardından dağılındığı programlara indirgenmiş bir Atatürk’ü Anma Programı, Atatürk’ün “Benim için en büyük korunma noktası ve şefaat kaynağı milletimin sinesidir.” sözüne vefasızlıktır. Millet sevgisi kadar büyük mükâfatın olmadığını söyleyen büyük komutan, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım törenlerinde, milletine çizdiği ufka yakışır bir şekilde anılmalıdır. Çünkü Atatürk demek,“ Milletin istiklâlini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.” demenin adıdır. Atatürk demek,” Mahatma Gandi’nin Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar onları tanrı zannederdik.” sözünü söyletebilmenin adıdır. Atatürk demek, baskı ile yönetilen ülkelerin olduğu zamanda ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” demenin adıdır. Atatürk demek, “ Biz Türkler tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.” demenin adıdır.
İşte bu yüzdendir ki, Anadolu Eğitim Sendikası Atatürk’ün çizdiği istikamet üzerinde tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni nesiller yetiştirilmesi için, cumhuriyet değerlerinin yaşatılması için çalışacaktır.
Buradan Milli Eğitim Bakanlığı’ na şu çağrımızı iletmek istiyoruz. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Etkinlikleri ara tatillere denk getirilmemelidir. Etkinlikler, Atatürk’ün şefaat kaynağı olarak gördüğü milletinin sinesinde en güçlü şekilde yaşaması için özenle yapılmalıdır. Öğrencilerimize, Atatürk’ün onların özgür bir vatanda yaşaması için verdiği mücadele etkili bir şekilde anlatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki Atatürk’ü anmak milli bir vazifedir.
ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI GENEL MERKEZİ