Siyasilerin Değil, Tüm Eğitim Çalışanlarının Sendikası

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN

23 Kasım, 2024

Türkiye’de 1981’den beri, her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. 24 Kasım

1928, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mekteplerinin

Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Atatürk’e “Millet Mektepleri

Başöğretmenliği” unvanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermiş ve bu unvan, 24

Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesinin yayınlanması ile resmileşmişti.

Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü olan 1981’de, “başöğretmen” olduğu günün ülke çapında

Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Kutlayalım mı? Kutlayalım. Ama önce

Başöğretmenimizi anlayalım. Esas dersi o verdi çünkü. Hem de bütün dünyaya.

Bir ülkede öğretmen nasıl yetiştirilir? Öğretmene nasıl değer verilir? Öğretmenlik nasıl

yapılır? Çocuklar nasıl korunur, kollanır? Bilim nasıl yapılır? Üniversite nedir ve ne işe yarar?

Bu ve buna benzer soruların cevabını Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk vermiştir zaten.

Mesele onun gösterdiği bu yoldan ilerleyebilmekte.

Başöğretmen Kemal ismini matematik öğretmeninden almıştır. Kemal’in kelime anlamı; Bilgi

ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. Sizce öğretmeni tarafından

Kemal ismi rasgele mi verildi? Yoksa öğretmeni Mustafa Kemal’deki bu ışığı gördü mü?

Bizde çocuklarımızda ki ışığı görebiliyor muyuz?

Öğretmenin ekonomik durumundan mı bahsediyorsunuz? Çözümü Büyük Önder vermiş;

Meclis’ de vekil maaşları münakaşa ediliyor. Devrin Maliye vekili Gümüşhane meb’usu

Hasan Fehmi Bey (Ataç), Mustafa Kemâl’ e soruyor, diyor ki, “Paşam vekil maaşlarını

düzenleyeceğiz; ne kadar verelim?”

Paşa düşünüyor ve şöyle cevap veriyor:

-Öğretmen maaşlarını geçmesin!

Öğretmenin saygınlığı ya da meslek onurumu mesele? Büyük Önder Mustafa Kemal

Atatürk’ün okulları ziyaret ettiğinde, dersi ayakta dinlediği fotoğrafı bilirsiniz?

Nasıl bir öğretmen mi olacağız? Ne mi öğreteceğiz? Ne diyor Büyük Önder: “Benim asıl

anlatılacak yanım, öğretmenliğimdir. Topluma, milletime ben öğretmenlik yapabiliyorsam,

beni onunla anlatın. Yoksa kazandığım, yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pek önemli

değildir.” Öğretmenlik ufuk açmaktır. Öğretmenlik hedef koymaktır. Öğretmenlik çalışmayı

öğretmektir. Öğretmenlik çağı yakalamak, bilimi, sanatı sevdirmektir. Çocukla çocuk,

gençlerle genç olabilmektir. Siz gençlere bunu verin gerisini onlar becerir. Matematiği de

becerir, Edebiyatı da.

ATATÜRK DİYOR Kİ

Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.

Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. “Öğretmenler;

Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni

nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle

orantılı olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli

koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin

başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır”.

“Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri

vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür)

ordusudur.”

“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir

millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.” Daha ne desin.

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla ve minnetle anıyoruz.

Anadolu Eğitim Sendikası

Yorum Yap